SAVAŞ KARARI
II.
Bir oğul vermeyile yök yıkılmaz ya !.. dediler.
Bin oğul vermeyile kara kara batmaz ya !.. dediler.
Gök yıkılsa,
kara yer batsa gerek.
Hani benim el’im, obam?
Körpe gelinlerim,
yiğit erlerim ?
Gün yüzü değmemiş sırma örüklü,
Kınalı elli, ince belli kızlarım
tutsak olmuş…
Bu koca ulus boynu bükük kalmaz ya !.. dediler.
Gök yıkılsa,
kara yer batsa gerek.
Bu zulüm sonsuza dek varolmaz ya !.. dediler.
IV.
Kara kara ormanların içine daldık çala kılınç,
Mızrak ucuyla yol bulup
iz komaz çılgın sularında aştık.
Bir bir düştük toprağa, bin doğup,
Sildik tüm kara düşünceleri bilinçten.
Çizdik alınyazımızı
bileğimizin gücüyle yeniden.
Yürüdük kuş uçmaz sahralarında
doğan güne…
Göz kararı yol bulup,
iz sürerek kurtuluşa.
Yürüdük yeni bir inanışla savrulup,
Öğrendik yorgun tarla kuşunun
kursağında çöreklenen ince sızıyı.
Yürüdük çatlayan toprakçasına susuz,
Yürüdük gece, gündüz,
aç, yorgun
ve uykusuz.
“Anadolu Destanı” adlı kitabın 1. bölümünden