SAVAŞ
IV
Düşman ateş gibiydi
fırtına olduk.
Sel olduk, deniz olduk.
Düşman döne döne geldi.
Karanlık bir gece gibi çökünce üstümüze,
Gün olduk,
güneş olduk.
Gök bizimleydi.
Yer bizimleydi.
Yürüdük bir kaç can bırakıp
mal,
davar,
kan bırakıp.
Yürüdük yeni gün doğarken yüzümüze.
V.
Nal sesleri çınlıyordu kuru bozkırlardan.
Kadın sesleri, çocuk sesleri.
Aç midelerin,
acının, yıkımın,
ölümün çığlık çığlığa soluk sesleri.
Yürüyordu kaderine tutsak olmamak için.
Yürüyordu öle, yite.
Ortaasya’nın kuru, bereketsiz bozkırlarından,
Umut yeşili Batı ovalarına,
kır çiçeği yaylalarına,
soğuk soğuk sularına.
Yürüyordu öle, yite.
Yürüyordu kök salıp, dal, budak vererek.
Yürüyordu kendi çizdiği talihine.
“Anadolu Destanı” adlı kitabın 1. bölümünden