bir kitap bir ozan ( ve ötelerde kanatsız kuşlar gibiydik -kazım memiç )

BUNDAN sonraki yazılarımda, önceliği Samsunlu sanat­çıların olmak üzere değişik ozan ve yazarların yapıtla­rının İncelemelerine de yer vereceğim. Amacım, sanat­sal faaliyetlerde kendi içine kapalı, uzak bir taşra kasa­ba­sından öteye gidemeyen ken­timizin sanatçılarını ve çalışmalarını birkaç satır­la da olsa Samsunlular’a ta­nıtmaktır. Bu tanıtım yazıları sadece kitaplar ve sanat­çılarla sınırlı kalmaya­cak, bunun dışındaki kültürel ve sanat­sal etkinlik­lere de yer verilecektir.

” VE ÖTELERDE KANATSIZ KUŞLAR GİBİYDİK ”  yazar- ozan Kazım Memiç’in basılmış ilk şiir kitabı. Kitap “SAMSUN SANAT DERGİSİ YAYINLARI” arasında çıkmış. Yüz yirmi iki sayfalık uzun soluklu bir şiir niteliğinde.

Kitaba ilk söz olarak “Yurt ve ulus sevgisini evrensel­liğe taşırken yol­ları Atatürk kavşağında buluşanlara” deyişiyle yön verilmiş. Son söz olarak da yine aynı doğ­rultuda: “Güç ve aydınlıktayım / Güç ver çocuklarıma ki / imbikten geçer gibi, arı, duru / insanlığa koşayım.”

Atatürk sevgisi, Atatürk düşüncesi, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma özlemi, gerilikten sıyrılıp bilimin ışı­ğıyla ülkemizi yeniden oluştur­ma, yükseltme ülküsü, yarınlara umutla bakma, yarınlar için kendini feda etme, doğruluk iyilik, adalet vs. gibi kavramlar hep ön planda tutul­muş. Bu duygular kitap boyunca, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı, hem dış hem de iç düşmanlarla dişe diş mücadele, utkuya varış ve çağ­daşlaşma uğraşılarını anlatan dizelerin içinde yoğrula­rak ustaca verilmiş.

Ülküler hep yücedir. Yurt sevdası, toprak sevdası, bu toprağın çilekeş insanına tutkunluk, tüm evrene ve tüm insanlığa ayrımsız bakış her dizede kendini belli eder. “Çatlamış tomurcuk­lar, yücelen güne özlem / Bir Arda­han yolunda, biri Muğla’da kokar / Kuşlar mı yuva yaptı, bu yükselen kanat ne? / Bu özgürlük bu barış daha hangi yerde var? / Anadolu toprağı mut­luluk kay­nağıdır / Özgürlük gülümser de tut­saklığa yasak var.” (Sayfa: 118)

 Yüreği sevgilerle, umutlarla, güzelliklerle dolu bir öğ­retmendir o. Şiirlerini hep üçüncü kişi diliyle söylemiş; ama yine de kendi yüreğini dile getirmiştir dizelerinde. Ülkülü, sevecen, samimi bir öğretmen söyleyişidir bu. Ama tüm eğitimcilerin yüreklerine tercüman olan bir söyleyiş.

Umut doludur Senelerin akıp gitmesine rağmen eskimemiştir inancı. Törpüye gelmemiştir dü­şünceleri. Bu yüzden elinin değdiği her çocuğa, sözünün ulaştığı her gence umut ve inanç aşılamaya çalışır. Bilir ki bu yol çetin, dikenli, taşlı ve zor bir yoldur. Umut­suzluklara yer yoktur orada.

Hey Oğul / Umudun aydınlık olsun / Bu memleket bü­yük / Büyüdükçe sen düşüncel­erde / Küçülür milletin sırtındaki yük.” Şiirin bir bölümünü örnek olarak buraya aldık. Şiirin tamamında kırk beş sözcük bulun­makta. Bu dizelerde hakim duyguyu içeren sözcükler: “Umut, ay­dınlık, düşünce, sevgi, nasırlı ellerin öpülmesi, gün ışı­ğına çıkmak, çalışmak vs.” Bunların hemen hepsi umudu, inancı ve güzel bir geleceği simgeleyen, olumlu­luk ifade eden sözcüklerdir. Şiirde yalnızca “köstebek, umutsu­zluk ve gam” sözcükleri olumsuz bir anlam ifade ederler. Bunlar da ozan tarafından söylemini daha pe­kiştirmek için kullanılmış sözcüklerdir.

Dilde de oldukça yenidir. Özenle seçer sözcüklerini. Eskiden, eskimişten, bize ait olmayan yabancı kalıntılardan bilinçli bir biçimde kaçınır. Zafer yerine “utku“, müjde yerine “muştu”, fazilet yerine “erdem“, rüya yerine “düş”, menşei yerine “köken” sözcükleri­ni kullanır. Gönenmek, yalım, berkitmek, erinç, ulus, bilinç, us, otak, yalaz, sevi, tutku…vs” gibi sözcükler de onun dil anlayışının bir gereği olarak dizelerde yerlerini almışlardır.

“VE ÖTELERDE KANATSIZ KUŞLAR GİBİYDİK” bu ülkeyi gerçekten sevenlerin, Atatürk düşüncesinde birleşenlerin ve her türlü olum­suzlara, olumsuzluklara karşın ülkülerinden vazgeçmeyenlerin başucu kitabıdır

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu