ORHAN BORAN KİMDİR

SİVAS KONGRESİ ÖNCESİ YAŞANAN AYMAZLIKLAR

Toplanılır.

Bilgiler verilir, bilgiler alınır. Vatanın gücünden, silahsızlıktan bahsedilir. Kimi : “İngiliz” der. Kimi : Sözü alıp Amerikan mandasında karar kılar.

Bunlar büyük karar öncesinin ince acılandır. Tut­saklıktan kurtulup bir başka tutsaklığın kucağına düşmek

Dağlarda Türk Yiğitleri işaret bekler, ışık bekler. Bükülmez bir irade, boyun eğmeyen bir baş ve uğruna can verilecek önder ister.

Kemal Paşa üzgündür. Manda düşüncesini değil ka­bullenmek, sözünü bile duymak istemez.

İsli kara lâmba aydınlığında genç bir yüz ışıldar. Dipten ayağa ateş ve coşkuyla doludur. Sesi toplantı sa­lonunun cansız duvarlarında yürekli bir cüretkârlıkla çınlar :

“- Paşam temsilcisi bulunduğum Tıbbiyeliler beni buraya İstiklâl davamızı başarmak yolundaki çalışmaya katılmak üzere gönderdiler. Mandayı kabul edemem. Eğer, Kabul edecek olanlar varsa bunlar her kim olursa olsun şiddetle red ve takbih ederiz. Farzımuhal manda fikrini siz kabul ederseniz sizi de red ederim. Mustafa Kemal’i Vatan kurtarıcısı değil vatan batırıcısı olarak ad­landırır ve telin ederiz.”

Gün doğar, gece açılır, yüzlerce umut aydınlıkları yayılır.

Kemal Paşa rahatlamıştır.

“- Efendiler” der. “Temel ilke, Türk ulusunun onur­lu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bunun da yolu tam bağımsızlıktan geçer, /Ye kadar zengin ve büyük olursa olsun bağımsızlığından yoksun bir ulus uygar in­san karşısında uşak durumundadır.

Yabancı bir devletin koruyuculuğunu istemek in­sanlık ni-teliklerinden yoksunluğu, güçsüzlüğü ve bece­riksizliği açığa vurmaktan başka bir şey değildir. Ger­çekten bu aşağılık duruma düşmemiş olanların, isteyerek başlarına yabancı bir yönetici getirmeleri hiç düşünü­lemez. “

NOT: Meydan okuyan genç tıbbıyeli ORHAN BORAN’ın babasıdır. ( anadolu destanı-zekeriya çavuşoğlu)

Allah rahmet eylesin….